top of page
Yazarın fotoğrafıtheralifepsikoloji

DUYGUSAL YEME PROBLEMLERİ



Beslenme, insanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olabilmesi için gerekli olan besin öğelerini vücuda alıp kullanabilmesidir. İnsanların yaşamını sürdürebilmesi için 50’ye yakın besin öğesine ihtiyaç vardır. İnsanın, sağlıklı büyümesi ve gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için bu öğelerin her birinden günlük ne kadar alınması gerektiği belirlenmiştir. Bu besin öğeleri gereğinden az ya da çok alındığında yetersiz ve dengesiz beslenme durumu oluşur ve sağlık bozulur. Bu nedenle beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için bilinçli yapılması gereken bir davranıştır.


Beslenme ihtiyacının karşılanması, biyolojik gerekliliğinin yanı sıra psikolojik açıdan da önemlidir. Bireyler öfkelendiklerinde ya da kendilerini baskı altında hissettiklerinde normalden daha fazla yiyecek tüketebilirler. Bu durum psikolojik faktör olarak açıklanmaktadır. Aynı şekilde heyecanlı ya da aşırı stresli durumlarda hiç yemek yenmemesi de duygusal durumların yemek yeme üzerinde bıraktığı etki ile ifade edilmektedir.

DUYGUSAL YEME NEDİR?


Duygusal yeme, acıkma hissi sebebine bağlı olarak ya da öğün vakti gelmesi sebebiyle değil sadece duygu durumuna cevap olarak ortaya çıkan yeme davranışı olarak tanımlanmakla beraber, duygusal yeme eyleminin çoğu zaman olumsuz duygu durumları tarafından tetiklendiği söylenmektedir. Duygusal yeme, olumsuz duygulara karşılık olarak gelişen aşırı yeme eğilimini anlatan bir yeme bozukluğudur.


Sağlıklı yemeden bazı farkları vardır. Bunlar; fizyolojik ihtiyaçtan kaynaklanan doğal açlıkta acıkma hissi aşama aşama ilerlemekteyken, duygusal açlıkta aniden bir acıkma hissi başlar. Duygusal yeme sendromu yaşayan bireylerde birtakım olumsuz duygular yaşamaktadırlar ve bu olumsuz duygular sonucunda gıda tüketimine yönelirler. Bir diğeri ise bireyler fizyolojik açlık yaşarken daha bilinçli yeme eğilimindeyken, duygusal açlık yaşayan bireylerde bu bilinçlilik hali körelmektedir ve birey yemek yeme sonunda utanma, suçluluk, pişmanlık gibi olumsuz duygular yaşar.


Duygusal yeme davranışı yalnızlık, depresyon, anksiyete gibi duygu değişimlerine karşılık olarak genellikle normalden daha fazla yemek yemeye neden olan psikolojik yeme çeşidi olarak da tanımlanmıştır. Duygusal yeme olarak tanımlanan bu yeme davranışı, ruh halinin kontrolü için besin tüketiminin bir sonucudur.

DUYGUSAL YEME İÇİNDEKİ RİSK GRUPLARI

OBEZİTE: Obez kişiler önceden öğrenilmiş deneyimler nedeniyle duygusal stresi azaltmak için besinleri kullanarak açlığı azaltma ya da baskılama eğilimi göstermektedir. Bir çalışmada obez ve obez olmayan bireylerin stres ve anksiyeteyi tetikleyen duygulardaki yeme yanıtları karşılaştırılmış ve sonucunda obez katılımcıların duygusal yeme puanlarının yüksek olduğu saptanmıştır.


ÇOCUK VE ERGENLER: Çocuk ve ergenlerde kontrolsüz yemenin, aşırı kilolu çocuklar ve ergenler arasında giderek yayıldığı görülmektedir. Duygusal yemenin erken tespiti, kilo kontrolünün ve çarpık yeme bozukluklarının önlenmesi ve tedavisi için önemlidir. Yemek sırasında duygusal yeme ve kontrol kaybının taranması önemlidir, böylece tedavinin hastalara uygun başa çıkma stratejilerini öğretmek üzere uyarlanabileceği düşünülebilir.

DUYGUSAL YEMENİN BELİRTİLERİ


  • Aç değilken yemek,

  • Gizli olarak yemek,

  • Kısa zamanda aşırı yemek,

  • Yedikten sonra iyi hissetmek, sakinleşmek,

  • Kızgın, üzgün ya da stres altındayken aşırı yemek.


DUYGUSAL YEME İLE İLİŞKİLİ FAKTÖRLER


1-MUTLULUK: Olumlu duyguların gıda tüketimine olan etkileri; gıda alımının sınırlandırılması ve kontrol etme yeteneğiyle bağlantılıdır. Kendilerini yeme konusunda yüksek düzeyde kontrol edebilen bireyler, olumlu ruh halinde yemeye teşvik edilseler de daha az yeme davranışı sergilemişlerdir.


2-CAN SIKINTISI: Sıkıntı, birçok uzmanın ve araştırma çalışmasının gözden kaçırdığı benzersiz bir yeme tetikleyicisidir. Araştırmalar, sıkıntının diğer duygulara kıyasla daha sık yeme davranışı sergilediğini göstermiştir.


3-ÖFKE: Duygular, değerlik (olumlu ya da olumsuz), uyarılma ve yoğunluk olarak sınıflandırılabilir. Duyguların bu şekilde farklı sınıflandırılmalarının yeme davranışı üzerinde de farklı etkileri vardır. Öfke; olumsuzluk, yüksek uyarılma ve belirli bilişsel ve davranışsal eğilimler gibi özelliklere sahip duygusal bir durumdur. Öfke hem kadın hem de erkeklerde yeme motivasyonu ile doğrudan bağlantılıdır ve yemek yeme davranışını tetiklediği deneklerden alınan geribildirimlerle sıklıkla raporlanmıştır.


4-STRES: Günümüzde yapılan birçok araştırma, stresin sağlığı direkt psikolojik süreçlerin ötesinde etkilediğini, aynı zamanda yiyecek seçimi ve alımı gibi sağlık davranışlarındaki değişiklikleri de beraberinde getirdiğini göstermektedir. Stres altındayken tüketilen; meyve, sebze, et ve balık miktarı değişmemiş ya da normal zamanlarda tüketildiğinden daha az tüketilmiştir. Diyet kısıtlamasının stres sırasında aşırı yemenin en önemli yordayıcısı olabileceği bildirilmiştir.


5-DEPRESYON: Depresyondaki kişilerin enerji yoğunluğu daha yüksek besinler tükettiği ve beden kitle indekslerinin daha yüksek olduğu saptanmıştır.


6-EBEVEYN MODELLEMESİ: Ebeveynler, modelleme yoluyla çocuklarının duygusal yeme davranışlarını etkileyebilir. Erken gözlemsel çalışmalar, ebeveyn davranışlarının çocukluk çağındaki duygusal yeme oluşumunda önemli rol oynayabileceği fikrini ortaya çıkarmıştır. Özellikle duygusal beslenme tarzının (yani duygusal sıkıntıya yanıt olarak beslenmenin) duygusal yeme alışkanlığını geliştirebileceği öne sürülmüştür.


ANOREKSİYA NERVOZA VE BULİMİA NERVOZADA DUYGUSAL YEME


-BULİMİA NERVOZA: Bulimia Nervoza aşırı yeme ataklarını takip eden kusmalarla karakterize eden hastalıktır. Hastalar genellikle kısa sürede çok miktarda yemek yerler ve ardından sağlıksız bir şekilde ekstra kalorilerden kendinizi kurtarmaya çalışır. Suçluluk, utanç ve aşırı yemekten kaynaklanan yoğun kilo alma korkusu nedeniyle kendilerini kusturmaya zorlayabilir. Bulimia nervozada tıkınırcasına yeme ataklarıyla benzer şekilde var olan stres ve negatif duygu durumunun yeme davranışı ile azaltılacağı görüşü mevcuttur.


-ANOREKSİYA NERVOZA: Anoreksiya Nervoza anormal derecede düşük vücut ağırlığı, yoğun kilo alma korkusu ve çarpık bir kilo veya şekil algısı ile karakterize edilir. Potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir yeme bozukluğudur. Anoreksiya Nervozalı bireyler, kilolarını ve beden görünümlerini kontrol etmek için aşırı çaba sarf eder. Bu çaba yaşamlarının başka alanlarındaki performanslarını ve sağlıklarını önemli ölçüde etkiler. Bireyler kalorileri aşırı


Her iki durumun temelinde kişiler, içinde bulundukları temel duygu durumunu tanımlamakta güçlük yaşamakta ve duyguları yönetmenin bir yolu olarak aşırı yeme ya da yememe davranışı sergilemektedirler. Anoreksiya nervozada daha çok olumsuz duygulardan kaçınma, bulimia nervoza da ise duygusal farkındalığın azalmasına bağlı oluşan bir yeme tutumu söz konusudur.


Hazırlayan: Begüm AZAK


YARARLANILAN KAYNAKLAR


  • Dergipark.org.tr

  • yaşantipsikoloji.com

38 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page